Son zamanlarda her yerde karşımıza influencer kişilikler çıkmaya başladı. Birçok sosyal medya platformunda profiline “influencer” yazan kişiler görüyoruz. Aynı zamanda markalar da influencer’larla işbirlikleri yaparak başarılı ve büyük ses getiren viral kampanyalara imza attılar. Peki ortalığı kasıp kavuran, milyonları peşinden sürükleyen bu influencer’lar kimlerdir? Nasıl influencer olunur? Influencer’ların internet fenomenlerinden ne farkı var? Markalar neden influencer’ları tercih etmeye başladı?Influencer; kelime anlamı ile “etkileyen” demektir. Genel anlamıyla ise influencer; toplumu etkileyen, insanların düşünce ve davranışlarını şekillendirme gücü olan kişidir. Tarihsel kişilikler, ünlüler, günümüz sosyal medya fenomenleri de aslında birer influencer’dır. Düşünceleri, eylemleri ve sözleriyle kitleleri etkileyerek peşlerinden sürükleyebilirler. Martin Luther King Jr., Hz. Muhammed, Che Guevara, Mahatma Gandhi, Nelson Mandela, Rahibe Teresa, Sigmund Freud, Bill Gates, Steve Jobs ve Charlie Chaplin gibi tarihsel kişilikler kendi dönemlerinin influencer’larıdır; düşünce ve davranışları ile kitleleri peşlerinden sürükleyip kendi alanlarında çığır açmışlardır. Günümüzde de her alanda influencer’lar cesur eylemleri ile kendilerini takip edenlere yeni dünyanın kapılarını açarlar. Teknoloji liderleri başarıları ile girişimcileri şevklendirir, celebrity’ler giydikleri ile moda trendlerini belirler ve fenomenler etkin oldukları alanda özellikle genç kesimin hayata bakış açısını yeniden şekillendirirler. Dijital dünyanın influencer’ları da tarihsel kişiliklerinkine benzer şekilde internet kullanıcılarının hayatına dokunur.
Sosyal Medya Influencer’larının Marka Elçilerinden Farkı Var Mı?
Sosyal medya influencer’ları markaların dijital stratejilerinde rol alarak marka elçiliği görevini üstlenebilirler. Influencer’lar Instagram, Youtube ve Snapchat gibi popüler sosyal medya ağlarında moda, gezi, güzellik ve bakım gibi belirli konularda internet kullanıcılarının ilgisini çekerek milyonlarca kişiye hitap ederler. Influencer’lar markalarla satış ortaklıkları yaparken kendi kişisel markalarını korumak zorundadırlar. Markalara dair yaptıkları ürün paylaşımlarında takipçi kitlesinin alışık olduğu çizginin dışına çıkmadan, ürünleri gönderilerine tabiri caizse yedirirler. Yaptıkları işbirliklerinin karşılığı her zaman para olmak zorunda değildir; ücretsiz ürün ve servislerin kullanımı, seyahat masraflarının karşılanması vb. anlaşmalar da yapılabilir. Tabii ki bu influencer’ın kendi inisiyatifine kalan bir şey. Dünyaca ünlü influencer’lar özellikle lüks markaların on binlerce doları aşan ürünlerini ya da dünya turu masraflarının karşılanmasını ödeme olarak kabul edebiliyorlar. Influencer’ların marka elçilerinden en büyük farkı; kendi kişisel marka çizgilerini ve takipçileri ile aralarındaki güven ilişkisini muhafaza etmeleridir. Marka elçileri influencer’lara kıyasla markalarla çok daha uzun soluklu işbirlikleri yaparlar. Tüm dijital kanallarda markanın ürünlerini kullanır ve duyurularını yaparak marka tarafından verilen bilgileri paylaşırlar. Marka elçileri adeta ünlülerin bir markanın yüzü olması gibi sadece tek bir markaya sadık kalmak zorundadır, muadil markaların ürünlerini kullanamaz ve tanıtımlarını yapamazlar. Sosyal medya influencer’ları ise kendi deneyimlerini paylaşan kişiler oldukları için, aynı anda birçok marka ile işbirliği yaparak farklı kategorilerden çeşitli ürünlerin tanıtımını yapabilirler.
Sosyal Medya Influencer’larının ve Marka Elçilerinin Geleneksel Ünlülerden Farkı Nedir?
Geleneksel ünlüler; sanat, politika, müzik, film, televizyon ya da modellik gibi belli bir alanda yaptıkları işlerle topluma mal olmuş kişilerdir. Markaların yüzü olan ünlüler marka elçilerine benzer şekilde muadil markaların ürünleri ile toplum içinde gözükemezler. Bu gibi hataları yaparak adına dava açılan ünlüleri duymuşsunuzdur. Markalarla işbirliği yapan bir ünlünün yüzünü televizyonda, online ve basılı medyada, outdoor reklamlarda kısacası her yerde görebilirsiniz. Ünlülerin tanıtımını yaptığı ürün hakkında herhangi bir yetkinliğe sahip olması beklenmez. Dünyaca ünlü bir şarkıcı bir kozmetik firmasının yüzü olabilir. Fakat aynı durum sosyal medya influencer’ları için geçerli değildir. Sosyal medyadaki influencer’lar genellikle belli bir alanda uzman gözüyle bakılan, takipçileri tarafından “bilirkişi” olarak kabul edilen fikir liderleridir. Bir makyaj influencer’ı eğer yeni çıkan bir rimeli tavsiye ediyorsa, o ürün takipçileri tarafından işe yarayan, güvenilir ve faydalı olarak kabul edilerek satın alma davranışlarını yönlendiren bir etkiye sahiptir. Geleneksel ünlüler herhangi bir marka ile anlaşması bittiğinde başka bir markanın yüzü olabilir. Bu da hayran kitlesinin güvenini zedeler. Bir önceki ürün için “Bu en iyisi!” diyen ünlü kişi, kısa bir süre sonra “Hayır, bu en iyisi, en yenisi!” diyerek kaygan bir zeminde ilerler. Marka elçileri de her zaman olmasa da yaptıkları bazı işler ile benzer etkiyi oluşturabilirler. Sosyal medya influencer’ları ise markalarla yaptıkları işbirliklerinde o ürün, servis ya da hizmeti gerçekten deneyimlerler ve iyi – kötü tüm yönleri ile gerçek fikirlerini paylaşırlar. Takipçilerine duydukları saygı ile sarsılmaz bir güven ortamı oluşturarak milyonları etkilerler. Ayrıca sosyal medya influencer’ının deneyip beğendiği bir ürünü paylaşması için marka ile işbirliği yapmasına da gerek yoktur. Influencer’ların asıl amacı aile gibi gördükleri takipçilerine faydalı olmak ve karşılıklı iletişimi sürdürülebilir kılmaktır.
Influencer pazarlamayı fenomen pazarlama, hatrı sayılır pazarlama, hatırlı pazarlama, etkin pazarlama gibi aslında kavramı tam olarak karşılamayan ifadelerle tanımlayanlar oluyor. Biraz daha etimolojik açıdan yaklaşırsak bu tanımların hiçbirinin yeterli olmadığını görebiliriz. Hatırlı pazarlama denince sanki bir lütfetme varmış gibi bir algı oluşuyor. Mikro influencer’ların da olduğunu hesaba katarsak, milyonlarca kişinin dikkatini çekerek bir şekilde ünlü olan anlamındaki fenomen kavramı da bu pazarlama anlayışını tam olarak karşılamıyor. Etkin pazarlama tüm bu tanımlara kıyasla daha doğru denilebilir. Eğer ki bir olgu sizin ürettiğiniz, var ettiğiniz bir şey değilse onu orjinal hali ile kullanmak anlamsal boşluğu da önleyecektir. Influencer pazarlama ülkemizden çıkmadığına göre, her ne kadar Türkçe’nin doğru ve düzgün bir şekilde kullanılmasını her zaman savunsam da, bence kavramları içini dolduran orjinal hali ile kullanmak dilimizi bozmayacaktır. Bu biraz da kendi isminizi yabancı birine söylerken o dile çevirmek kadar gereksiz bir uğraş. Kavram felsefesini bir yana bırakırsak, influencer’ların fenomenlerle eş değerde olmadığını söyleyebiliriz. Fenomenler de influencer’lar gibi milyonlara hitap eder ama aynı güveni oluşturamazlar. Fenomenler belli bir alanda uzman kabul edilen kişilerden ziyade yaptıkları ile viralleşmiş kişilerdir. Herhangi biri sıra dışı bir şey yaparak da sözde fenomen olabilir. Influencer’lar ise ilgi alanlarına yönelik kendi hayat deneyimlerini paylaşarak takipçilerinin belli bir konuya dair güvenini kazanmışlardır. Elbette milyonlarca kişiye ulaşan influencer’lar fenomenleşebilirler. Netleştirmemiz gerekirse; her fenomen influencer olamaz ama her influencer fenomen olma potansiyeline sahiptir.
Ben de Influencer Olabilir Miyim?
Direkt cevap vereyim; neden olmasın? Hayatın ilk kuralı limitin olmaması, disiplinli ve tutkuyla çalışarak her şeyi başarabileceğinizdir. Öncelikle kendinize şu soruyu sorun: Neden Influencer olmak istiyorum? Diyelim ki sağlıklı yaşam konusuna çok ilgilisiniz. Her gün özel yemek tariflerini ve spor programlarını araştırıyor, uygularken çevrenizdeki kişilere de anlatıyorsunuz. Instagram’da ya da Youtube’da gördüğünüz yabancı lifestyle influencer‘larını ilgiyle izliyorsunuz. “Ben de bir şeyler yapmalıyım!” demeye başladıysanız öncelikle kendi kişisel markanızı gerçek bir kişi gibi hayal ederek ona bir isim bulun. Sonra bu isimle sosyal medya hesapları oluşturarak kaliteli görseller ve samimi görüşlerinizin yer aldığı metinlerle paylaşımlar yapmaya başlayın. Takipçi sayınızı arttırmak için sahte takipçi satın almayın. Zaten sıra dışı fikirlerinizi samimi bir şekilde aktardıkça internet kullanıcılarının ilgisini de çekeceksiniz. Gerçek ve güvenilir olun. Bu süreçte blogger’larla ya da diğer influencer’lar ile iletişime geçerek network’ünüzü geliştirebilirsiniz. Daha fazla takipçi kazanmak için network’ünüzü kullanabilirsiniz. “Ama ben markalarla da işbirliği yapmak, insanlara faydalı olmak istiyorum.” diyorsanız da benim tavsiyem bir ajansla anlaşın. Geçenlerde yabancı basında, bir otele “Tanıtımınızı yapayım, siz de bana bedava tatil verin” diyen Instagrammer’ı hatırlarsınız. Muhtemelen bu utanç veren krizden sonra markalar bir daha kendisi ile işbirliği yapmak istemeyecektir. Ajanslar aracılığıyla markalarla işbirliği yapmanın birçok avantajı var. Mesela CreatorDen influencer pazarlama platformu, siz daha içeriğinizi oluşturmadan marka tarafında ücretlendirme yapar ve içeriğiniz onaylandığı anda cüzdanınıza para geçişini sağlar. Herhangi bir sorun olduğunda kolay ve hızlı iletişim sağlayarak çözüme kavuşturur. Ayrıca influencer’lara özel uygulaması ile influencer’ların tek başına ulaşabileceğinden çok daha fazla markaya ulaşma imkânı sunar. CreatorDen ile siz de tek bir platform aracılığıyla markalar tarafından daha kolay fark edilebilir ve markaların ihtiyaç duyduğu kampanyaları görüntüleyerek hesabınızı geliştirebilirsiniz. Influencer olarak CreatorDen platformuna kayıt olmak için burayatıklayınız.
Markalar Ünlüleri Bırakıp Neden Influencer’ları Tercih Etmeye Başladı?
Dünyaca ünlü markalar her yıl başka bir ürünün tanıtımını yapan ünlüler yerine yüz binden fazla takipçili makro influencer’lar ya da çok daha az takipçisi olan mikro influencer’lar ile işbirlikleri yapmaya başladılar. Bunun en büyük sebebi ise influencer’ların takipçileri ile aralarındaki güven ve sadakat ilişkisinin sağlam temelde olması, samimi bir iletişim dilinin kullanılması ile hedef kitlenin daha fazla ilgisini çekmesinde yatıyor. (Bkz: İçecek Devi Coca Cola Marka Farkındalığını Influencer’lar İle Nasıl Arttırdı?) Sosyal medya influencer’larının etkileşimi ile organik büyüme yolunu seçen markalar, geleceğin pazarlama anlayışını benimseyerek kullanıcılar tarafından oluşturulmuş içerik (User-Generated-Content) stratejisini kullanıyor ve büyük başarılara imza atıyorlar. (Bkz: Tek Bir Influencer İle 500 Milyon Dolarlık Marka Haline Nasıl Gelinir?) 2017 yılı itibariyle dünya influencer pazarlama sözleşmeleri 1.5 milyar doları aştı. Türkiye’de ise pazar payı 30 milyon TL’ye ulaştı. CreatorDen influencer pazarlama platformu da 2017 yılında 2000’den fazla influencer ile markaları buluşturarak, influencer’lara toplamda 1 milyon TL‘den fazla ödeme yaptı. Markanız için en doğru influencer’larla eşleşmek ya da influencer olarak markalarla işbirlikleri yapmak için CreatorDen ailesine burayatıklayarak katılabilirsiniz.
Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.
3. taraf çerezleri
Bu web sitesi, siteyi ziyaret edenlerin sayısı ve en popüler sayfalar gibi anonim bilgileri toplamak için Google Analytics kullanır.
Bu çerezi etkin tutmak web sitemizi geliştirmemize yardımcı olur.
Tercihlerinizi kaydedebilmemiz için lütfen önce Kesinlikle gerekli çerezleri etkinleştirin!