Mikro influencer’lar bir süredir influencer marketing gündeminin en çok konuşulan konularından biri. Influencer marketing’deki temel metriğin takipçi sayısından, etkileşim ve dönüşüm odaklı metriklere kayması ile mikro influencer’ların önemi arttı. Yıllardır gündemde olmasına rağmen sektör tarafından ortak kabul edilmiş bir tanım ve sınırlandırılması olmayan mikro influencer’ların genel olarak “etkileşim oranı yüksek” ve “takipçi sayısı düşük” olarak tanımlandığını söyleyebiliriz. Ancak bu gibi tanımlar net olmamakla birlikte, göreceli olduğu için CreatorDen olarak bu şekilde tanımlamanın daha doğru olacağını düşünüyoruz: “Henüz ivmeli büyümesini tamamlamamış”, “Hızlı büyüme evresine girmemiş” influencer’lar.
Nedir bu mikro influencer?
Mikro influencer’lar, kitleleri henüz büyümekte olduğundan her takipçisine daha fazla ilgi gösterebilen, henüz marka çalışmalarının yoğun olarak içinde olmayan, büyümekte olduğu için farklı içerik formatlarını da sürekli deneyimleyen influencer’lar olarak karşımıza çıkıyor. Mikro influencer’ların başka bir özelliği de niş konularda sürekli içerik yayınlayabilmesi. Başka bir deyişle tamamen kampçılık üzerine içerik üreten 1M takipçili bir influencer olması kolay değil. Çünkü bu içeriklerin hedef kitlesi, eğlence içeriklerinin hedef kitlesine göre çok daha küçük. Ancak mikro influencer’lar niş içerik konseptleriyle daha spesifik konulara ilgi duyan bir kitle yaratabiliyorlar. İlgi ve kitleleriyle olan etkileşimlerini de, kitleleri daha küçük olduğu için daha fazla kişiye yöneltebiliyorlar. Dolayısıyla da aldıkları etkileşim takipçilerine oranla çok daha fazla olabiliyor.
Mikro influencer kategorilendirilmesi genelde takipçi sayıları üzerinden yapılıyor. Ancak her marka yöneticisinin ve firmanın “yüksek takipçi”, “düşük takipçi” algısı farklı olduğundan, mikro influencer’larla ilgili “300K ve altı takipçili” veya “10K ve altı takipçili” gibi aralarında uçurum olan baremler duymak mümkün.
CreatorDen olarak, mikro influencer’larla çalışmanın esas konusu performans olduğundan bu kategorilendirmenin de performans odaklı olması gerektiğini düşünüyoruz. Temel olarak mikro influencer’ların iki temel metrikte üstün olduklarını söylemek mümkün: Etkileşim oranı ve CTR(click-through-rate), yani bir paylaşımın görüntülenme sayısına göre tıklama oranı. Örnek vermek gerekirse 100K görüntülenme alan bir Instagram Hikayesi, 1K yukarı kaydırma alıyorsa, CTR %1’dir. E-ticaret yönlendirmeleri ile ilgili detaylı analizimiz için buraya tıklayın.
Bu metrikleri hedefleyerek yaptığımız araştırmada etkileşim oranı incelemesi için tam olarak 63158 influencer inceledik.
Grafikte farklı takipçi aralıkları için, influencer’ların Instagram’daki etkileşim oranları incelenmiş ve ilgili takipçi aralıklarındaki medyan değerler çıkarılmıştır. Görüldüğü gibi takipçi sayısı ve etkileşim oranı tamamen bir ters orantı içerisindedir. Yani takipçi sayısı azaldıkça etkileşim oranının da artması beklenmekte. Takipçi kategorilerine göre etkileşim oranı medyanlarının değişimini incelediğimizde, etkileşim oranı artışının %20’nin üzerine ilk defa çıkan aralığın 20K-50K takipçili influencer aralığı olduğunu görüyoruz.
CTR için ise 1000 adet içinde link bulunan Instagram Hikayesini inceledik.
Aynı şekilde veriyi incelediğimizde stabil artışın 20-50K takipçi aralığı ile birlikte başladığını söylemek yanlış olmaz. Sonuç olarak Instagram için mikro influencer aralığının 50K ile başladığı sonucuna ulaşabiliyoruz. 50K ve daha az takipçisi olan influencer’ların, etkileşim ve yönlendirme metrikleri anlamında markanıza büyük katkı verebileceği bir gerçek.
Mikro influencer’larla çalışmak hakkında daha fazla bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz.
