Daha İyi Bir Influencer Marketing Deneyimi İçin 4 İpucu

Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg geçtiğimiz Ocak ayında, dev sosyal ağdaki yeni algoritmayla, kullanıcıların arkadaşlarından ve aile üyelerinden gelen paylaşımların haber akışında öncelikli olarak gösterileceğini açıklamıştı. Kuşkusuz ki kullanıcılar bu yeni işleyişe sevinirken, madalyonun öbür yüzünde kaybedenler olarak iş çevreleri, markalar ve medya gurupları var. Çünkü bu değişiklikle banner reklamların etkisi neredeyse sıfırlanıyor. Öte yandan, bu yeni durumun özgünlüğü olmayan ve hatta sahte bilgiler aktaran marka sponsorlu içeriklere ve tüketicilerin kimilerini yapay bularak şüpheyle yaklaştığı kanaat önderlerinin (influencer) kullanıldığı reklamlara karşı bir önlem olarak görüldüğü de açık. Birçoğumuz tüketicilerin markalarla olan ilişkisinden bahsetmek yerine, bu kararın reklamverenlerin tüketicilere ulaşma biçimini nasıl etkileyeceğini merak ederiz. Gerçek şu ki Facebook’un attığı bu adım, geleneksel reklamcılığa önemli bir darbe oldu. Çünkü pek çok şirketin sosyal medya pazarlaması alanına büyük çaplı yatırımlar yapmaya yeni yeni başladığı günümüzde, bu yeni algoritmayla yeni bir düzen söz konusu olacak.  Yarışın gidişatını, markaların Facebook haber akışında üst sıralarda gözükmek için sosyal medya fenomenleri yoluyla özgün içerikler yaratma yeteneği belirleyecek.  Peki, geçen yıl yalnızca Instagram influencer’larına harcanan 1 milyar dolarlık bir pazar, buna ne kadar hazır? Influencer endüstrisinin patlama yaptığı hepimizin mâlumu. Öyle ki geçen yıl toplam 1,5 milyar dolarlık bir iş kolu hâline gelen bu alanda boy gösterenlerin, sadece 2 yıl sonra pastayı 20 milyar dolara kadar büyütmesi bekleniyor. Bu hızlı gelişimin en önemli katalizörü ise pazarlama ekiplerinin yüzde 67’sinin, markaları için birlikte çalıştıkları fenomenlerin daha geniş kitlelere erişmelerine ve kampanyaları üzerinde olumlu etkiler yarattıklarına inanması olarak öne çıkıyor. Peki, tüketicilere ve olası tüketicilere daha iyi bir influencer pazarlaması, diğer bir deyişle influencer marketing deneyimi yaşatmak için yapabilecekleriniz neler olabilir? Bu soruyu cevaplamak aslında hiç de zor değil. Şirketler influencer seçimine ne kadar zaman ayırırsa, deneyimin kalitesi de o ölçüde yükselir.  Birlikte çalışacağınız profesyonel platformlar (ki bunlardan biri de doğal olarak CreatorDen oluyor) markanıza en uygun olan ve kampanya hedeflerinizi tamamlayacak fenomeni veya kanaat önderini sizin için bulabilir. Fakat bu işi kendi bünyesinde yapmak isteyen markalardansanız, aşağıdaki 4 önemli ipucunu uygulayabilir ve mesajınızı hedef kitlenize iletmeniz için doğru fenomenlerle uzun dönemli ortaklıklar kurabilirsiniz.

1. Özgün İçerik Üreten Influencer’lar ile Çalışın

Fenomenlerle çalışmak, dijital alana odaklı kitlelerle bağ kurmak için ideal bir yöntemdir. Fakat bu yöntem, ancak ve ancak markanızın taşıdığı değerlerle ve iletmek istediği mesajla uyumlu ve özgün içerik üreten fenomenlere yatırım yaptığınız sürece işe yarar. Hepimiz biliyoruz ki beğeni ve takipçi satın almak her zaman mümkündür. Gel gelelim sadece inandırıcı ve fark yaratan içerikler yatırımınızı verimli hâle getirir ve hedeflediğiniz tüketici kitlesinin güvenini kazanır. Bu nedenle, markanız için kullanmayı düşündüğünüz kanaat önderleriyle anlaşmadan önce bu konuda ince eleyip sık dokuduğunuza emin olmalısınız. Potansiyel gördüğünüz fenomenlerin haber akışlarına bakın, paylaştığı hikâyeleri gözleyin ve takipçileriyle olan etkileşimlerini inceleyin. Ürettikleri içeriklerin orijinal olduğunu doğrulayın, şeffaf bir şekilde davranıp davranmadıklarına dikkat edin, takipçilerine gerçekçi örneklerle seslenmelerine ve son olarak gerektiği yerde mizah duygusuyla hareket edip etmediklerini gözlemleyin. Bu noktada gözden kaçırmamanız gereken noktalardan biri de influencer hesabın takipçi ile takip ettiği kişi sayısının birbirine oranıdır. Bu konuda ideal oran, markanızın temsilcisi olacak kişinin takip ettiği kişi sayısının en az beş katı takipçiye sahip olmasıdır. Bunun altında veya yukarısındaki oranların risk oluşturduğunu sakın unutmayın.

2. Görece Daha Az tanınan Kişilerin Büyük Etkileri Olabilir

Her ne kadar markanızı ve ürünlerinizi ön plana çıkarmak amacıyla ünlülerden yararlanmak influencer pazarlamasının bir parçası olsa da büyük şöhrete sahip kişiler her zaman en iyi seçenek olmayabilir. Çünkü bu isimler büyük bütçeler gerektirir ama buna rağmen istenen sonucu vermeyebilir. Kulağa şaşırtıcı gelebilir ama aksine, görece daha az tanınan kanaat önderleri ise takipçileriyle paylaştığı daha ilgi çekici ve özgün içeriklerle markanız için bir patlama yaratabilir. Kaldı ki bu kişiler, ürünleriniz için sosyal ağlarda daha düşük bir bütçeyle daha yüksek etkileşim yakalayabilir. Bunu dikkate alarak hâlihazırda dikkat çeken ve ilginç içerikleriyle ses getiren kanaat önderlerini araştırmanız son derece önemlidir. Ardından etkileşim düzeyine bakarak olası fenomenlerin sayısını azaltabilirsiniz. Sonrasında ise beğeni alan, gelen yorumları cevaplayanları seçin ve takip ettiği kişi sayısı çok fazla olanları dışarıda bırakın. Çünkü araştırmalar, 1000 ila 100000 arasında takipçisi olan fenomenlerin en yüksek etkileşim yaratan kanaat önderleri olduğunu gösteriyor.

3. Fenomenleri Markanızla Kişisel Bir Bağ Kuracak Şekilde Konumlandırın

Özgünlüğü öne çıkarmanın ve hedef kitlenizin güvenini kazanmanın en iyi yollarından biri de markanızı gerçekten seven, ürettiğiniz ürünleri günlük hayatında sahiden de beğenerek kullanan influencer kişilerinden yararlanmaktır.   Çünkü markanıza ait ürünleri günlük yaşamda kullanan kişilerin samimi davranışları ve yansıttığı inandırıcı coşku, potansiyel tüketiciler üzerinde olumlu anlamda büyük bir etki yaratır. Bu bağlamda, markanıza bağlılık duyan etki insanlarını, oluşturacağınız bir marka elçisi programına dâhil edebilirsiniz.

4. İş Birliğinin Verimini Veri Analiziyle Takip Edin

Yatırımınızın en yüksek dönüşü verdiğinden ve influencer kişilerle yaptığınız iş birliklerinin veriminden emin olabilmeniz için çıktıları ölçmeniz oldukça önemlidir. Tam da bu yüzden, kanaat önderleriyle yapmış olduğunuz ortaklıkları yönetmek, paylaşımlarıyla yarattıkları etkiyi ölçmek ve pazarlama stratejilerinizi hızlı ve etkili bir şekilde planlamanız için veri analiz programlarını kullanmanız gerekir. Markaların çeşitli pazarlama çalışmalarının etkisini ölçmek için tüketici anketlerinin yanı sıra, marka hesaplarına niteliksel ve istatistiksel veri sağlayan Instagram Analytics programının, pazarlama ekiplerinin bu amaçla kullanabileceği en kullanışlı veri analizi platformlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca; gerçek zamanlı ve bulut tabanlı çalışan Google Analytics ve Google Data Studio gibi uygulamaları da bu kapsamda değerlendirebiliriz. Özetle, bu noktaları değerlendirmeden başlattığınız bir fenomen pazarlaması projesi, hem markanızı hem de ulaşmak istediğiniz kitleyi daha baştan yorabilir. Daha güçlü bir kanaat önderi ya da fenomen ortaklığı kurmanız ve bu yolla özgün pazarlama çalışmaları hayata geçirmeniz hâlinde, markanızın yelkenlerinin şişeceğine ve geminizin yoluna pupa yelken devam edeceğine emin olabilirsiniz.