Kişisel Bir Marka Yaratmak

Her markanın bir kişiliği vardır. Her kişilik de birer markadır. Dünyada insanlar bıraktığı izler, bıraktığı etkiler ile anılır. Bir insan hakkında yorum yapabiliyor, onun hakkında bir yargıya varabiliyorsanız bu o insanın sizin zihninizde iz bırakmasından dolayıdır. İz bırakan her bir kişilik ise aslında sizde bir marka etkisi yaratmıştır. Bu; kişisel marka olmanın getirisidir. Hayattaki bakış açınız, kendinizi ifade etme biçiminiz, ilgi alanlarınız, kendinizi nasıl yetiştirdiğiniz; markasal olarak kendinizi nasıl konumlandırdığınızı belirler. Eğer bir konuda kendinizi uzman hissediyorsanız ve yıllarınızı o konu üzerine eğilerek geçirmişseniz ve bu da çevrenizdeki insanlar üzerinde bir etki yaratmışsa aslında siz bir marka olmayı başarmışsınızdır. Bir örnekle anlatacak olursak kişisel markalaşma konusunda hayatımızdaki ilk örnek ebeveynlerimizdir. Anne ve baba ile başlayan kişisel markaları tanıma sürecimiz; öğrenme süreçlerimiz geliştikçe, meraklarımız ve ilgi alanlarımız oluştukça genişler. Sonunda hem kişisel hem de kurumsal markalarla dolu bir hayat yaşarız. Bu da yaşadığımız düzeni yaratır. Kendini profesyonel bir marka olarak hayal eden her insanın kendisine sorması gereken bir soru vardır; ‘’ Eğer ben bir marka isem kendimi diğer insanlara en iyi şekilde nasıl anlatabilirim? ‘’ Bunun cevabı sağlıklı bir yol haritasından geçiyor. Bu yol haritasını birkaç madde ile açalım:

Misyon

Kendini nasıl tanımlarsın? Ya da insanlara hangi konuda anlatacakların var? En başarılı olduğun yanın neresi? Bu soruların cevabı senin markanın misyonunu oluşturur. Misyonu olan ve misyonunu en iyi şekilde anlatan marka ise kalıcı olur. Dünyanın en büyük markaları; misyonlarını yerine getirebilen markalardır.

Vizyon

Vizyon; ileriyi görebilmek ve insanların hayal ettiklerini başarabilmektir. Aynı zamanda vizyon; gerçekleşmesi olası vaatlerden oluşur. Başarılı markalar gerçek olabilecek vaatleri verir, başarısız markalar ise gerçekleşmesi imkansız vaatleri sunar insanlara. Doğru vizyonu olan markaları incelediğinizde göreceğiniz şey; yıllar önce hayal olarak görülen vaatleri, yıllar sonra gerçekleştirmiş olmalarıdır.

Bakış Açısı

İyi bir marka, doğru bir bakış açısına sahip olmak zorundadır. Olayları olabildiğince en doğru şekilde yorumlamak, her durumda en doğru konumlandırmayı bakış açısı ile belirlemek zorundadır. Ekonomik denge değişiklikleri, teknolojik yenilikler, dünya üzerinde yaşanacak bütün olaylara yaklaşımları belirleyen ve markanın bütün bu durumlara karşı konumlanışı belirleyen şey bakış açısıdır.

Duruş

Her markanın kişiliğini, o markanın duruşu belirler. Duruşu ise pazardaki stratejisini ve yerini belirler. Bir markanın duruşu, kendisinin diğer markalardan ayrılmasını sağlar. Bu da marka sadakatini yaratır. Duruşunuz bir toplum tarafından benimseniyor, adınız kulaktan kulağa duruşunuzun doğruluğu ile anılıyorsa bir marka olmak için önemli bir yolu geçmişsiniz demektir.

İletişim

Bir marka olabilmek için en önemli gereksinim iletişimdir. İnsanlar markalarına dokunmak, onlarla iletişime geçmek, onun kendisiyle ilişkiye geçmesini ister. Doğru iletişim kanalları kurulduğunda ise marka ömürlük olur. İletişim, aynı zamanda toplumsal bağların gücünü de belirler. Toplumla bağlarını koparmış, toplumu sadece müşteri olarak gören bir anlayış içindeki markaların sonu genellikle iflastır.

Çağrışım

Markalar, en basit şekilde insanların akıllarında kazınırlar. Kimse büyük markaların bütün ürünlerini veya ürünlerinin özelliklerini sayamaz. Lakin öyle bir kelime vardır ki insan o kelimeyi nerede duysa markayı hemen hatırlar. Bunun adı çağrışımdır. Bir örnek vermek gerekirse; kimse mercedesin kurucusu olan Karl Benz’i hatırlamaz. Ama herkese Karl Benz kimdir diye sorsanız, Mercedes ile bağlantı kurur.

Dijitali Doğru Kullanma

Artık dijital bir dünya var. İnsanlar artık markalarını daha çok dijitalden arar haldeler. Bu yüzden de dijitalde markanın doğru inşa edilmesi gerekir. Türkiye’de her insanın günde 7 saat internette olduğunu düşünürseniz, dijitalin de önemini kavrayan markalar gelecek açısından ayakta duranlar olacaktır. Üstelik dijital size gerçek hayattakinden daha doğru pazarlama kanalları, daha doğru raporlama ve hedef kitle analizi sunar.

Yenilikçilik ve Deneysellik

Markanın ömrünü kısaltmanın en etkili yolu muhafazakar ve tekrarlamacı olmasını sağlamaktır. Hiç bir strateji, reklam kampanyası veya iletişim yolu değişilmez değildir. Bu yüzden bir çok marka sürekli farklı yollar dener. İnsanlar ise yeniliğe çok daha çabuk ulaşmak, kendilerini özel hissetmek istiyor. Bunun için de her marka yenilikçi olmak, kendini geliştirmek ve deneysellikle bunu tecrübe etmek zorunda.

Doğru Zaman-Doğru Reklam Anlayışı

İnsanlar bir günde binlerce reklam görür. Artık dijital ve gerçek dünyada dört bir yanımız reklamlarla dolu ve insanlar bu durumdan fazlasıyla sıkıldı. Elbette ki reklam yapılacak, çünkü pazarlamanın temeli reklamdır. Doğru zamanlı ve doğru temalı reklamlar artık insanlar tarafından daha fazla ilgi çekiyor. İnsanların çoğu artık bir reklamın, reklam olduğunu anlamak istemiyor.

Dijitalin Bireysel Markaları; Influencerlar

Dijital dünya’da fenomen olmak, kişisel marka olmakla eş anlamlıdır. Bugün dünyanın dört bir yanındaki binlerce influencer, aslında değişen kişisel marka anlayışının birer sonucu olarak karşımızda. Bununla beraber gerek kurumsal, gerekse kişisel markaları geliştirmek açısından influencer marketing ve influencer’larla iletişim bir hayli önemli hale geldi. Influencer marketing ile kurgulanan pazarlama stratejilerinin; bugün kişisel ve kurumsal markaların büyümesinde, potansiyel müşteri bulmasında ve kendi kitlelerini büyütmesindeki yeri yadsınamaz halde. Bir başka yönden ise influencer’ları incelemek, onların yükselen değerini kavrayabilmek artık çok önemli. Kişisel markaların nasıl büyüyecekleri konusunda önemli bir rol model de influencerlardır. Bugün bir çok marka yeni kuşaklara nasıl ulaşabileceklerini, influencer’lar sayesinde öğreniyor.

Eğer Bir Marka Olmak İstiyorsanız;

Eğer bir marka olmak istiyorsanız, zorlukları sevmelisiniz. Rekabete hazır bir ruha sahip olmalı, bu dünyada bir hedefiniz olduğunu bilmelisiniz. Doğru bir yol haritasında bıkmadan hareket halinde olmalı, markanızı her yeniliğe açık hale getirmelisiniz. Bunu yaparken duruşunuzdan ödün vermemeli, misyon ve vizyonunuzun gerekliliklerini yerine getirmelisiniz. Tabi bunlar için de iyi bir iletişime sahip olmalı, insanları etkilemek için elinizden geleni yapmalısınız. Reklam kokmak yerine, insanların sizi savunacağı bir konumlandırma yoluna gitmelisiniz. Bunların hepsinin üzerine de bir de dijitalin sunduğu harika imkanlardan, ve influencer marketing’in gücünden yararlanmalısınız. Marka olmak hiç bir zaman kolay olmadı. Marka olabilmek; biraz da zoru başarmak demektir. Size kolay olacağını söyleyemem. Lakin bütün zorlukların sonunda sizi bir ödülün beklediğini garanti edebilirim. Peki bu kadar zorluğu çektikten sonra ödülünüz ne mi olacak? ”Başarı” Yetmez mi?          
Related Posts